15 Ocak 2010 Cuma

Oslo'ya Manga Gidiyor !


Eurovizyon deyince nedense aklıma hep çocukluğum gelir. 80 li yılların sonunda her yıl mayıs ayında yapılan bu yarışmanın olduğu akşam nerdeyse bütün evlerde TRT-1 izlenirdi. Gerçi o dönemde izlenecek çok da fazla alternatif yoktu ama yine de Eurovizyon insanlar ve ülkemiz için önem arzetmekteydi. Hepimizin elinde kağıt kalem en beğendiğimiz ülkelere puanlar verip sonuçlarla karşılaştırırdık.

90’lı yılların başında üstüste aldığımız kötü dereceler, 97 yılındaki Şebnem Paker, Dinle ile aldığımız 3. lüğe rağmen ülkemizin Eurovizyon’a olan eski ilgisini geri getirmedi. Ta ki 2003’e kadar. 2003 yılında TRT, 2 radikal karar aldı. Bu kararlardan ilki Eurovizyon şarkı yarışmasına Türk halkı tarafından başarıları kabul görmüş bir isme , Sertab Erener’e, direkt olarak teklif götürdü. Teklifi kabul eden Sertab ve TRT seçtikleri şarkı olan “Everway That I Can” ile ikinci radikal karara imza attılar. Türkiye, Eurovizyon tarihinde ilk defa tamamı ingilizce bir şarkıyla yarıştı. Sözkonusu isim Sertab Erener olunca beklentiler haliyle yükseldi ve Eurovizyon ülkemiz gündemine tekrar yerleşmiş oldu. İyi bir düzenleme, ilginç bir kareografiyle birlikte Sertab ve ekibi ülkemize ilk defa Eurovizyon şampiyonluğunu getirdi. Sonraki yıllarda Sertab ile birlikte diğer ülkelerin de yarışmaya yolladığı şarkılar değişti, daha dinamik ve hareketli şarkılar ilginç kareografilerle birlikte yarışmaya katıldı.
Takip eden yıllarda Türkiye, sırasıyla Athena, Gülseren, Sibel Tüzün, Kenan Doğulu, Mor ve Ötesi ve Hadise yarıştı. Hala hangi amaçla ve hangi akla hizmet seçildiğini anlayamadığım Gülseren i saymazsak TRT olabildiğince iyi isimler seçmişti Eurovizyon için. Ama her iyi isim bir Eurovizyon başarısı anlamına tabiki gelmemekte. Başarı da sesten ve kaliteden daha çok şarkının da etkisi çok büyük.

2010 yılı için TRT maalesef Mor ve Ötesinde düştüğü hataya tekrar düştü ve bu seneki yarışma için grubun MTV başarısının etkisinde kalarak Manga’yı seçti. Halbuki MTV konseptiyle Eurovizyonki apayrı.. Manga kötü bir grup mu? Hayır, tam aksine çok başarılı bir grup. Ama Eurovizyon için hatalı bir seçim! Zaten politik oyların yine yerlerini bulacağı bu yıl ki yarışmada, çok çok akılda kalıcı ingilizce bir şarkı yapmadıkları takdirde maalesef Manga’ya ilk 5’te şans tanımıyorum. Benim bu yılki favorim Murat Boz’du. TRT Murat Boz’u yarışma için seçseydi, Murat fiziğiyle, sesiyle, zilli-davullu hareketli bir İngilizce şarkıyla o gece Oslo’yu sallardı ve tüm Avrupa’dan oyları toplardı.

Manga’nın şarkısı dikkat çekici , etkileyici ve müzikal altyapısı sağlam bir şarkı olmadıkta Mayıs ayında Oslo’da alacağı başarı , Mor ve Ötesi'nin aldığı dereceden daha iyi bir sonuç getiremeycektir ülkemize.. Umarım yanılırım..

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa